Yazar: Sophie Kinsella

Çeviri: Seçil Ersek

Yayınevi: Artemis

Sayfa Sayısı:322

Tür: Gençlik

Goodreads Puanı: 3.82

Benim puanım: 2.8

 Kıssadan hisse... Kendinizi yok olmuş hissettiğinizde bile gerçek aşk sizi bulabilir ve hayat, bir nedenle her mücadeleye değer bir şeye dönüşebilir. Zaten bu işler her zaman bir bakış açısı meselesidir. Audrey ile birlikte gülmeye, hayal kurmaya ve umut etmeye hazır olun..

 Eveeet turumuzun ilk kitabıyla ve aynı zamanda benim ilk tur kitabımla  karşınızdayım. Audrey'yi Bulmak kitabını baştan sona bir güzel inceleyelim.

  Var olmanın ne anlamı mı var? Başlangıç olarak şunları dene.

 

  Fakat konusundan bahsetmeden önce şuna bir açıklık getireyim: Kitaba puanım düşük değil. Ben kitaplara 0 puandan başlayarak değer veriyorum ve gittikçe ilerletiyorum. Yani bir kitaba 5 yıldız verdiğim bu yüzden nadir. Neyse bu kitaba ortalama bir puan verdim yani sayın okuyucum :>

Kitabımızın konusu şöyle hanımlar beyler; Audrey adlı bir kızcağızımız var ve Audrey geçmişte yaşadığı bir olay yüzünden dışarı çıkamıyor, insanlarla iletişim kurmakta zorlanıyor ve hatta onlara bakamıyor bile. Bu yüzden sürekli güneş gözlüğü takıyor. Gözleri de öyle güzel mavi ki, yazık oluyor anlayacağınız.

 Bir gün Audrey'nin geçmişte yaşadığı bir olay yüzünden gittiği terapisti Audrey'ye bir görev veriyor; bir belgesel film çekmek! Audrey başta çok korksa da küçük adımlarla bu fikri benimseyip hayata geçiriyor.

 Bir de bu kızımızın bir ağabeyi var; Frank. Frank, bilgisayar oyunlarını çok seviyor ve yeni oynadığı Land of Conquerors adlı oyunda birinci olup büyük ödülü almak istiyor. Sürekli çevrimiçi olarak takım arkadaşlarıyla oyun oynadığı  bir oyun grubu var, oyun grubunda da Linus adlı güzelim çocuk..

 Bu Linus adlı, kesinlikle ve maalesef sadece romanlarda okuyabileceğimiz ,çocuk hem tiyatro oynuyor, hem yakışıklı, hem de bir sürü şey hakkında bilgisi var ve üstüne üstlük bu çocuk kötü çocuklarımızdan da değil! E tadından yenmesin de ne yapılsın?
 
  Bir gün Frank ve Linus oyun oynarlarken, onlara göre bu çok önemli bir maç sakın hafife almayın!, evin annesi deliriyor ve Frank ve anne ufak çaplı(!) bir kavgaya tutuşuyorlar. Bu sırada etliye sütlüye karışmak istemeyen Linusumuz içeriye sıvışıyor. Bir de ne görsün? Güneş gözlükleriyle oturan bir kız, Audrey. Ve asıl kız ve asıl oğlan tanışmıştır...

 Daha sonra bir şekilde Linus'un Audrey'in belgeselinden haberi oluyor ve işler böyle başlıyor...

  Kitabın konusu genel olarak böyle. Ben kitabın konusunu beğendim. Daha önce,hatta bayaaaaaaaa önce, yazarın bir kitabını daha okumuştum. Sevmiştim, eğlenceli bir dili vardı. Bu kitapta da eğlenceli bir dil kullanan yazarımız içine birazcık da karamsarlık katmış, bu da konuyla birlikte bence gayet güzel gitmiş.

 Çok çabuk okunan kitap Sophie'nin yazdığı ilk gençlik romanı. Bana göre biraz sönük kalmıştı çünkü daha çok 13-15 yaşa hitap ediyordu.Yani eğer biraz daha küçük olsaydım kitabı daha çok severdim. Bir de kitapta ' neden böyle yaptın ki? ' dediğim gereksiz birkaç yer vardı. Ama bu eksiklikleri yazarın ilk gençlik kitabı olmasına bağlıyor, çok fazla takılmıyorum.
 Bütün bunlar bir yana kitap gerçekten çok akıcı ve tatlıydı.Kitapta özellikle Audrey'nin küçük kardeşi Felix'e bayıldım. Linus ve Audrey'yin iletişimini okurken sürekli gülümsedim. Sonuçta kim portakal dilimi gülümsemeli Linuslu bir erkek arkadaş istemez ki :') Dediğim gibi keşke hepimizin bir Linus'u olsa...

  Son olarak kitabın kapağından biraz bahsetmek istiyorum. Kapak renk ve tasarım olarak o kadar tatlış ki! Ayrıca konusuyla da uyumlu olmuş. İyi ki Artemis Yayınları bu kitabı orijinal kapakla basmış :')

 


Son olarak bu küçük hayran yapımı fotoğrafla veda ediyor, hepinizi öpüyorum.

Kapıyı açar mısın?